"Amerika"cılığı Bırakmalıyız

24 Aralık 2005 Cumartesi, Vakit gazetesi

Yüce Allah Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyuruyor:

"Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutan, adaletle şahitlik eden kimseler olun. Bir topluluğa olan öfkeniz sizi adaletten ayrılmaya yöneltmesin. Adaletli davranın; bu takvaya daha yakındır." (Maide, 5/8)

"Adaleti yerine getirme konusunda kendi tutkularınıza uymayın. Eğer dilinizi büker veya yüz çevirirseniz muhakkak ki Allah yaptıklarınızdan haberdardır." (Nisâ, 4/135)

Bugün dünyada pek çok karanlık iş çevrilmektedir ve bunlarda Amerikan emperyalizminin başı çektiği bir gerçektir. Fakat ABD merkezli komplo teoriciliğinde de mübalağa yapılmaktadır. Bu mübalağa birtakım haksız ithamları, zihinlerde yersiz tereddütlerin, dayanıksız şüphelerin oluşmasına yol açan iddiaları da beraberinde getiriyor. Bu suçlamaların bazıları "ben bu işin sırrını çözdüm" yaklaşımıyla bazıları da istenmeyenleri bir yerlere mal etme anlayışıyla yapılıyor.

Söz konusu mübalağa, kötülükleri de iyilikleri de tek merkeze bağlıyor. Birileri hatalı iş yaptıklarında onu izhar ettikleri kimlik açısından tahlil ve tenkit etmeye gerek görülmüyor. Çünkü o işi ABD hesabına yapmış oluyorlar. Bazı üstün başarılar takdirin değil suçlanmanın, bir yerlere mal edilmenin gerekçesi oluyor. Çünkü ABD'nin böyle bir başarıya göz yummasının arkasında mutlaka bir bit yeniği olduğu, ABD razı olmadan böyle bir başarının gerçekleştirilmesinin imkânsız olduğu ileri sürülüyor. Bu tür iddialardan yola çıkılarak: "ABD filanca cemaati falanca partiye karşı öne sürüyor; falanca partinin pabucu dama atıldı ABD şimdi şunları destekliyor" türünden komplo teorileri üretiliyor.

"ABD eğer birilerini hedefe yerleştirdiği halde yakalamıyor, ortaya çıkarmıyorsa mutlaka bu işte bir oyun var; o kişi kesin ABD'nin adamıdır" türünden yorumlar insanları CIA, MOSSAD vs. gibi istihbarat örgütlerinin adamı ilan etmenin yeterli gerekçesi.

Hele şu her derde deva Büyük Ortadoğu Projesi (BOP)! Çamur olarak herkese yetiyor! Cemaatlere, kurumlara, toplantılara ve kişilere! Bazen herhangi bir faaliyeti BOP'la irtibatlandırmak için Temel fıkralarındakine benzer garip bağlantılar kuruluyor.

Bu tarz yaklaşım yani uluslar arası gündeme taşınan iyiliklerin de kötülüklerin de neredeyse tamamıyla ABD'yi irtibatlandırmak bu ülkeyi tabulaştırmadır. Bu da Amerikan emperyalizminin psikolojik savaş ve yönlendirme politikalarında başarılı olması anlamına gelir.

İthamda oldukça rahat davranılması Yüce Allah'ın yukarıda meâllerini verdiğimiz âyetlerindeki emirlere aykırıdır.

Bir kimsenin hedefe yerleştirilip de yakalanamaması onu istihbarat örgütlerinin adamı ilan etmeye gerekçe teşkil etmez. Yahya Ayyaş, istihbaratta güçlü bilinen siyonist devletin gözetimindeki topraklarda yıllarca faaliyet yürüttü ve bu devlete oldukça ağır darbeler indiren eylemler planladı. Ama işgal devleti onu arananlar listesinin baş sırasına yerleştirdiği, karınca deliklerini bile aradığı halde beş yıl bulamadı. İzzettin Kassam Birlikleri'nin lideri Salah Şehade için de aynı durum söz konusuydu. İşgal devleti, bütün yolları askeri kontrol noktalarıyla kapatmasına rağmen yıllarca onun izini bulamadı. Fakat bulduğu zaman da üzerine tam bir tonluk bomba düşürdü, beş katlı binayı üstüne yıktı, onunla birlikte 9'u çocuk 3'ü kadın 15 kişiyi daha şehit etti.

Irak'ta direnişçiler düz ovalarda işgalci askerlerin geçtiği yollara pusu kuruyorlar ve daha dün insanların ayakkabı numaralarını tespit eden Amerikan uyku teknolojisi bu pusuları tespit edemiyor. İşgalci askerler bu pusulara yakalanmamak için o yollardan adeta yıldırım hızıyla geçiyorlar. Yine de pek çok kayıp veriyorlar.

Bugün Müslüman Kardeşler cemaati bir başarı elde ettiyse bunu ABD ile diyaloga bağlamanın ne anlamı var? En ufak emaresi bile gösterilemeyen diyaloga! Bizim insanımız ABD müsaade etmeden hiç mi başarı elde edemeyecek? İsrail'in İslâm coğrafyasında barınamayacağını haykıran, yahudi soykırımının efsane olduğu görüşünü açıkça destekleyen, Irak'ta ve Filistin'de işgale karşı desteğini sürdüren, kısacası söz konusu başarıyı gerçekleştirmesinden önceki tavrıyla sonrası arasında en küçük değişiklik olmayan cemaatin ABD ile pazarlığa oturduğunu ileri sürmek tam bir tutarsızlıktır. Üstelik bunu bir delile dayanarak değil de "Amerika razı olmadan bu başarıyı gerçekleştiremezler" varsayımıyla yapmak. İsrail, ABD ve AB'nin küplere binmesine, çeşitli tehditlerde bulunmalarına rağmen HAMAS'ın Filistin seçimlerinde üstün başarı elde edebilmesi bu varsayımın geçersiz olduğunu göstermektedir.

İrtibatlı Yazılar:

  • ABD Zorlanıyor
  • Amerika'ya Dayanmayın Çöker
  • Dengeler Sarsılıyor
  • Komplo Teorileri Esareti
  • ti