16 Nisan 2015 Perşembe, Yeni Akit
Bu haftanın başında yani 13-14 Nisan Pazartesi ve Salı günleri "15. Beytulmakdis Çalışmaları Uluslararası Akademik Konferansı" adıyla İstanbul'da düzenlenen etkinlikleri takip ettim. Bu yılki konferansın alt başlığı da Türkçe olarak "Beytülmakdis Fetihlerini Anlamada Bilginin Yeri" şeklinde ifade edilmişti. Konuşmalarda dile getirilen bir hususa binaen alt başlığın Türkçesiyle ilgili bir nota ayrıca temas edeceğim.
Konferansla bağlantılı çalışmalar aslında dört gün sürdü. Ancak ben sadece son iki gün düzenlenen sempozyum kısmına katıldığımdan dile getireceğim hususlar da sadece bu kısmıyla ilgili olacak.
Sempozyumun ev sahipliğini geçen yıl olduğu gibi bu yıl da İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi (İZÜ) yaptı. Bu yılki sempozyuma Kuzey Malezya Üniversitesi (Universiti Utara Malaysia) de çalışmalarıyla ortak olmuştu. Ayrıca Küçükçekmece Belediyesi muhtelif katkılarıyla destek vererek Beytulmakdis (Kudüs) konusunda yürütülen bilgilendirme çalışmalarının içinde takdire değer bir şekilde yer aldı.
Mütevazi kişiliğiyle tanıdığım ve gerek başında bulunduğu kurumun gerekse İslam coğrafyasının yararına olacak çalışmaların başarısı için gösterdiği gayretleriyle kendini gösteren İZÜ rektörü Sayın Prof. Dr. Mehmet Bulut'la da bu vesileyle görüşme ve kısa da olsa sohbet etme fırsatı buldum. Sergilenen çalışmalar hakkında benim de görüşlerimi sorması, ilgilendiği ve destekçisi olduğu faaliyetin başarısını önemsediğini ve dert edindiğini gösteriyordu. Bu konudaki hassasiyetini yaptığı konuşmalarında da ortaya koydu.
Programın organizatörlüğünü, aslen Kudüslü olması sebebiyle adının sonuna el-Makdisi sıfatını eklemeye özen gösteren ve ev sahipliği yapan üniversitede de öğretim görevlisi olarak çalışan, kıymetli dostlarımızdan üstat Prof. Dr. Abdülfettah el-Uveysi yaptı. Geçen yıl da bu çalışmayı organize etmiş olan Prof. el-Uveysi tek başına değil, şu an Mardin Artuklu Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak çalışan oğlu Dr. Halid el-Uveysi, kızı Sare el-Uveysi ve üniversitedeki öğrencileriyle birlikte tam kadro çalışmanın içindeydi.
Sempozyuma katılanların ve özellikle sunumda bulunanların büyük çoğunluğunu Türkiye dışından katılanlar oluşturuyordu. Cezayirliler, Filistin ve Mescidi Aksa davası konusundaki duyarlılıklarını bu sempozyumda da ortaya koyarak neredeyse kendi renklerini vermişlerdi. Malezyalılar bir üniversite vasıtasıyla iştirak ettikleri gibi katılımcılar arasında da epey bir sayı oluşturmuşlardı. Siyonist işgalcinin engellemesi sebebiyle katılmak isteyenlerin birçoğunun gelememesine rağmen Filistinliler yine de işgal altındaki topraklarda Mescidi Aksa ve kutsal beldenin bekçiliğini yapma konusundaki kararlılıklarını Müslüman kamuoyuna yansıtmada da gayretli olduklarını göstererek önemli bir katılım sağlamışlardı.
Başta Mısır cuntası olmak üzere ihanetçi dikta rejimlerinin Filistin ve Mescidi Aksa davasına haksızlıkta işgalci siyonistten geri kalmadıklarını, bu rejimlerin hüküm sürdüğü ülkelerden gelmek isteyenlerin birçoğunun engellenmiş olması bir kez daha gözler önüne serdi. Engellemelere rağmen yine de zulüm rejimlerine "yeter artık" demeye devam eden halkları temsilen katılanlar da az değildi.
Konuşmalarda bu yılki sempozyumun konu başlığı hakkında vurgulanan bir husus Arapçada "ilim" ile "marifet" kelimelerinin anlam ve maksat yönünden ayırt edilmesi gerektiğiydi. Bu, yerinde bir vurgu ve tespitti. O yüzden konu başlığı olarak kullanılan Arapça ifadede özellikle "marifet" kelimesi kullanılmış ama Türkçesinde bu kelimenin değil yine "ilim" kelimesinin karşılığı kullanılarak "Beytülmakdis Fetihlerini Anlamada Bilginin Yeri" denilmişti. Kelime seçimindeki maksadın farka dikkat çekmek olması durumunda bunun Türkçe karşılığa da yansıtılması gerekirdi. O durumda "bilgi" yerine "bilinç" kelimesinin kullanılması daha isabetli olurdu. Çünkü söz konusu farka işaret amacıyla vurgulanan hususların bu kelimeyle ifade edilmesi mümkündür. Bilgi, aynen Arapçadaki "ilim" kelimesinde olduğu gibi doğru yanlış tüm malumatları kapsar ve beraberinde bir ilgiyi zorunlu kılmaz. Bilinç ise ilgiyi de gerekli kılan doğru bilgiye dayalı duyarlılıktır. Yani söz konusu seçimdeki amaç hakkında vurgulanan hususları ifade eder.