İşgalcinin ezanla savaşı

17 Kasım 2016 Perşembe, Yeni Akit

Siyonist işgal rejiminin Filistin topraklarında ezanı susturmak amacıyla bundan önce de muhtelif girişimleri olmuştu. Daha önce yapılan girişimlerde camilerden ezan okunmasıyla tahrik yapıldığı iddiasında bulunulmuştu. Oysa ezan tahrik değil İslâm'ın tevhit ilkesini de seslendiren bir ibadet çağrısıdır.

Daha sonra yine ezanların susturulması amacıyla tekrar atağa geçildi ve bu kez gerekçe değiştirildi. Ezanların gürültü kirliliğine neden olduğu ve bu yüzden çok sayıda yahudinin ezan sesinden rahatsız olduğu dolayısıyla yasaklanması gerektiği iddia edildi.

Bu amaçla Yahudi Evi Partisi'nin milletvekillerinden Moti Yogev bir yasa tasarısı hazırladı. Fakat siyonistlerin sağcı kanadını oluşturan bazı milletvekillerinin de tasarıya destek verdiği bildirildi. Ayrıca işgal rejiminin başbakanı Benjamin Netanyahu'nun de tasarıya destek verdiği, hoparlörle ezan okunmasına karşı olduğu işgalcilere ait muhtelif haber kaynaklarında dile getirildi.

Ezanların gürültü kirliliğine neden olduğu iddiası her şeyden önce ezana bir hakaret niteliği taşır. Yahudilerin bu sesten rahatsız olmaları mümkündür. Çünkü onlar İslâm'ın sesinden, tevhit çağrısından ve bu çağrının minarelerden yankılandırılmasından rahatsız oluyorlar. Fakat Filistinliler de onların varlığından rahatsız oluyor. Çünkü Filistin İslâm toprağıdır ve siyonistlerin bu topraklar üzerindeki varlığı gayri meşru işgaldir. Filistinliler de zaten bu işgalin son bulması ve evlerinden, yurtlarından çıkarılmış Filistinlilerin yeniden evlerine dönebilmeleri için mücadele ediyorlar. Bu mücadele işgal son buluncaya kadar da devam edecektir. Dolayısıyla çözüm ezanların susturulmasında değil işgalcinin asırlardan beri ezanların yankılandığı toprakları terk etmesindedir.

Asıl gürültü kirliliğine neden olanlar ise, gayri meşru işgallerini sürdürebilmek için zulmün her çeşidini kendilerine meşru sayan siyonist işgalcilerdir. Onlar ablukaya aldıkları insanların tepelerinde her gün askeri uçakları ve helikopterleri uçurarak adeta kafaları çatlatan bir gürültüye neden oluyorlar. Tanklarıyla ve askerî araçlarıyla düzenledikleri baskınları rutin hale getirmiş olan bu işgal güçleri, Filistinlilerin tepkilerini engellemek için de meydanlarda ses bombaları patlatarak adeta kulakları sağır eden gürültülere neden oluyorlar. Asıl susturulması gereken gürültü işte bu gürültüdür. Ezan ise hepsi tevhit için mücadele eden peygamberlerin ortak çağrısı olan tevhit çağrısıdır.

İşgalcinin asıl amacı ise Filistin topraklarında tevhit çağrısını, İslâm'ın sesini susturmaktır. Çünkü ezanların okunabilmesi bu topraklarda İslâm'ın sesinin yankılanması anlamına gelir ve siyonist işgalcileri asıl rahatsız eden de budur.

İşgal hükümetinin yasa önerileriyle ilgilenen komitesi, Moti Yogev'in sunduğu yasa tasarısını 13 Kasım tarihinde görüştü ve Knesset'e yani işgal rejimi parlamentosuna sunmayı kararlaştırdı. Parlamentoda da üç ayrı oturumda ele alınacak. Kabul edilmesi durumunda Kudüs'te ve Filistin'in 1948'de işgal edilmiş bölgesinde hoparlörden ezan okunmasına yasak getirilecek.

Fakat tasarıya şiddetli tepkiler var. Mescidi Aksa'nın hatibi İkrime Sabri işgal rejiminin Kudüs'te ve diğer Filistin beldelerinde ezanı susturamayacağını dile getirerek, buna Filistin halkının izin vermeyeceğini hatırlattı ve "ezandan rahatsız olan bu topraklardan defolsun" dedi.

Fakat işgalcinin bu girişimine karşı bütün İslâm coğrafyasında tepkilerin artması, böyle bir şeye asla izin verilmeyeceğinin, Filistin halkının Kudüs'te, Mescidi Aksa'da, Yafa'da ve diğer bütün Filistin beldelerinde ezanları okumaya devam etmesi için ona destek verileceğinin işgalciye duyurulması gerekir.

İrtibatlı Yazılar:

  • Gazze'nin arzusu ablukanın kalkmasıdır
  • İşgal asla meşrulaştırılamaz
  • Filistin'de yüksek yargı
  • Filistin seçimlerine yargı darbesi
  • Filistin direnişi ümmetin onurudur
  • Filistin'de yerel seçim hazırlığı
  • Siyonist şeytanların azgınlığı
  • Siyonizmin medya savaşı
  • Medyada Filistin
  • Kudüs intifadasının yıldönümü
  • İhanetin çeşidi çok