Somali'ye Barış Gücü!

23 Haziran 2006 Cuma, Vakit gazetesi

İslâm dünyasının en önemli meselelerinden biri de kavram kuşatmasıdır. Bu konuya gazetemizin kıymetli yazarlarından Demet Tezcan da geçtiğimiz günlerde yayınlanan bir yazısında dikkat çekmişti. Biz de muhtelif yazılarımızda kavram ve isimlendirmelerle ilgili bazı örnekler üzerinde durarak dikkat çekmeye çalıştık.

Kavram kuşatması, iletişim savaşının Batılıların diliyle enformatik savaşın önemli bir boyutunu oluşturmaktadır. Çünkü kavramlar psikolojik etkileme gücüne sahiptir. "Barış" kavramı gönüllere hoş gelirken ve insanlarda iyi duyguları canlandırırken "terör" kavramı tam tersi duyguların oluşmasına yol açmaktadır. Dolayısıyla herhangi bir oluşum, kitle veya hareket bu iki kavramdan hangisiyle irtibatlandırılırsa ismi anıldığında o kavramın canlandırdığı duygular canlanır. Ne yazık ki çağdaş emperyalizmin günümüzdeki medya mekanizmasının önemli bir kısmına hâkim olması bu kavramların onun gayeleri doğrultusunda kullanılmasına imkân sağlamaktadır.

Somali'de birkaç aydan beridir gerginlik var. Bu gerginliğin ve yaşanan çatışmaların ortaya çıkmasının sebebi ülkedeki İslâmî hareket değildir. Sebep İslâmî bilinçlenme ve duyarlılığın gittikçe yaygınlaşmasından, toplumda her geçen gün daha da etkili olmasından rahatsızlanan Amerikan emperyalizmi ile onun ülkedeki uzantılarıdır. Amerikan emperyalizminin uzantıları Terörle Mücadele İttifakı adıyla bir cephe oluşturdular. Onların böyle bir cephe oluşturmaları ve silah temin etmeleri için gereken maddi desteği ABD'nin sağladığı olayları yakından takip eden herkes tarafından biliniyor. Saldırıyı başlatan işte bu ittifak oldu.

Somali'de bir devlet olmadığından halk kendi kurumlarını oluşturmaktadır. Yargı mekanizması da bu şekilde oluşmuştur. İslâmî Mahkemeler Birliği halkın yargı konusunda ihtiyacını şer'î hükümlere göre karşılamak amacıyla bağımsız bir şekilde oluşan kurumların kendi aralarındaki mesleki işbirliği teşkilatıdır. Yani bir ideolojik örgütlenme değildir. Ama ABD uzantısı cephe bu teşkilatın el-Kaide'nin Somali uzantısı olduğu iddiasını kullanarak saldırı başlattı. Biz 19 ve 20 Mayıs tarihlerinde yayınlanan yazılarımızda konuyla ilgili ayrıntılı bilgiler verdiğimizden tekrarına gerek görmüyoruz.

ABD'nin hedefi, para ve silah yardımı sağlayarak içerideki maşalar vasıtasıyla ülkedeki İslâmî yapılanmaya darbe vurmak, ardından kendi istediği nitelikte uzaktan kumanda edilebilen bir yönetimi iş başına geçirmekti. Ama sağladığı onca desteğe rağmen beslemeleri İslâmî mücadele karşısında fazla direnemedi ve önce başkent Mogadişu'dan sonra diğer şehirlerden çekildiler.

ABD beslemeleri savaşı kaybedince emperyalizm hadiseye müdahale ederek dışarıdan asker sokmak suretiyle ülkede kontrolün İslâmî kesimin eline geçmesini engelleme gayreti içine girdi. ABD beslemelerine destek amacıyla dışarıdan gönderilecek askeri gücü ise "barış gücü" diye isimlendiriyor. Oysa aylardan beridir gerginlik ve çatışma sürerken, ABD beslemelerinin kasıtlı olarak savunmasız insanların üzerine kurşun sıkmaları sebebiyle başkentin caddelerinde onlarca insan hayatını kaybederken "barış gücü" gönderilmesine ihtiyaç duyulmuyordu. Üstelik şimdi taraflardan birinin kontrol ve hâkimiyeti sağlaması sebebiyle çatışmaların alanı oldukça daralmış, yani "barış gücü" adıyla dışarıdan asker gönderilmesini gerektirecek sebep büyük ölçüde ortadan kalkmış durumda.

Hadiseye bir de başka açıdan bakalım. Acaba ABD beslemeleri cephede başarılı olsalardı ve kontrolü ele geçirselerdi böyle bir "barış gücü" gönderilmesine ihtiyaç duyulacak mıydı? Tam aksine ABD silah ve para takviyesini sürdürerek kendi beslemelerinin, asker ve eleman istihdam etmeleri için kaynak sağlayacak, kontrollerini güçlendirmeleri amacıyla yardımcı olacaktı. Onların zaman içinde ülke genelinde kontrolü ele geçirmeleri durumunda ise; "ABD, Somali'deki yeni yönetimin istikrar ve kalkınma projelerine yardım ediyor" diye haberler yayacak, göndereceği paralarla ise yeni yönetimi ve onun vasıtasıyla tüm Somali halkını kendine mahkûm etme projelerini hayata geçirecekti. Yeni yönetimin, ülkedeki tüm kurumları emperyalizme mahkûm hale getirmesi için önüne planlar koyacak, özgür iradeyle oluşmuş İslâmî kurumları teker teker çökertmek için harekete geçmesini isteyecekti.

Biz ümit ediyoruz ki Allah'ın izniyle Amerikan emperyalizminin Somali'de "barış gücü" oyunu da tutmayacak; bu ülkedeki Müslüman halkın uluslar arası emperyalizmden bağımsız kurumlaşma ve yapılanma çabaları başarıyla sürecektir.

İrtibatlı Yazılar

  • Somali'deki Çatışmalar
  • Yemen - Somali - Dubai Ekseninde
  • /li>