San'a, 7 Aralık 2005 Çarşamba, Vakit gazetesi
Bu yazıyı size Yemen'den yazıyorum. Buraya yolculuğumuz geçtiğimiz Perşembe yani 1 Aralık 2005 tarihinde İstanbul'dan başladı. Yemen'e direkt uçak olmadığından aktarmalı bir uçakla yola çıkmak zorunda kaldık. IHH'nın Dış İlişkiler sorumlusu Murat Yaşa ve Kudüs dergisi ile Aksahaber adlı haber portalının sorumlusu Mustafa Eğilli'yle birlikte yola çıktık. Beraberimizde SADER'in başkanı Mehmet Çelik de olacaktı. Ancak o işinin mani olması sebebiyle yola çıkışını ertelemek zorunda kaldı ve 5 Aralık Pazartesi sabahı buraya ulaştı.
Belirttiğim üzere aktarmalı bir uçakla Yemen'e geldiğimizden ikinci durağımız dünyaca ünlü Dubai oldu. Burada saatler Türkiye'den iki saat ileri olduğundan bu şehre vardığımızda vakit gece yarısını bayağı geçmişti. Sabah namazından sonra da San'a'ya doğru yola çıkacağımızdan havaalanı dışına çıkmamız için yeterli vakit yoktu. Bir kenara çekilip uyumak için de vakit ve ortam elverişli olmadığından geceyi havaalanının serbest dükkânlarını gezmekle geçirdik. Böylece şehirdeki piyasa hakkında biraz fikir edinmiş olduk.
Sabah namazını kıldıktan sonra Yemen'in başkenti San'a'ya doğru yola çıktık. Buraya vardığımızda günün hareketliliği yeni başlıyordu. Bizi havaalanında karşılayan arkadaşlar pasaport kontrolüyle ilgili işlemlerin sıkıntısını yaşatmadan, VIP salonunda bekleterek tüm işlemlerimizi kendileri yapıp San'a'nın en görkemli yerine yeni inşa edilen bir otele getirdiler. Bizim hem yol yorgunluğunu hem de yirmi dört saatten fazla süren uykusuzluğu üzerimizden atmak için istirahata ihtiyacımız vardı.
Benim buraya gelişimin birinci amacı üyesi olduğum Kudüs Müessesesi'nin dördüncü genel kongresine iştirakti. Çünkü Kudüs Müessesesi'nin bu yıl gerçekleştirilen dördüncü genel kongresine Yemen ev sahipliği yaptı. Arkadaşlarımın gelişlerinin amacı ise yine aynı tarihlere denk getirilen Kudüs İçin Çalışan Kurumlar Uluslar arası Birliği'nin ikinci genel toplantısına iştirakti. Mustafa Eğilli burada Filistin Dostları Girişimi'ni Murat Yaşa da Filistin'deki mağdur ve mazlum Müslümanlara maddi yönden bayağı katkıları olan IHH'nın temsilcisi olarak burada bulundu.
Bu ziyaret benim Yemen'e ikinci gelişim. Başkent San'a'da önceki gelişimle bu gelişim arasında fazla bir fark göremedim. Otelde istirahatımızı yaptıktan sonra arkadaşlarla biraz San'a'nın caddelerinde dolaştık. Vatandaşların arasına girerek hayat şartları hakkında fikir edinmeye çalıştık. Ne yazık ki halkın büyük çoğunluğuna yine yoksulluğun hâkim olduğu hissediliyordu. Yoksullukla bağlantılı hayat tarzı da aynen devam ediyordu.
Bu arada Yemen'in en büyük musibeti olan ve hafif uyuşturucular grubuna giren kât da yaygın hastalık olarak sürüyordu. Ben daha önceki ziyaretimde bu musibetle ilgili bazı bilgiler almıştım. Ağza alınıp yavaş yavaş çiğnenen yeşil bir ot şeklindeki kât hem insan sağlığına hem de ülke ekonomisine zarar veriyor. Çünkü önceden kahve üretiminde kullanılan tarlalara daha çok gelir getirdiği için şimdi kât ekilmeye başlanmış. Ancak kahve dışarıya satılıp ülke ekonomisine döviz girdisi kazandırırken kât içeride tüketilip kısır döngüye sebep oluyor. Üstelik tüketiminden dolayı vatandaş için maslahat değil mazarrat hâsıl oluyor. San'a caddelerine çıktığınızda gördüğünüz her iki kişiden birinin yanaklarından birinin bayağı şişkin olduğunu müşahede ediyor ve kât kullandığını anlıyorsunuz.
Toplantılardan bir gün öncesi için uçak bulamadığımızdan biz iki gün önce San'a'ya vardık. Dolayısıyla 3 Aralık Cumartesi'yi bazı faydalı ziyaretlerde değerlendirmek istedik. Programımızda da ilk olarak Yemen'in sembol isimlerinden Abdülmecid Zindani'yi ve onun kurmuş olduğu İman Üniversitesi'ni ziyaret vardı. Öğleden önce İman Üniversitesi'ne gittik. Ancak üniversitenin kurucusu ve başkanı Zindani üniversitede yoktu. Bizde üniversitelerin en üst yöneticisine rektör deniyor, buralarda ise başkan. Rektör kelimesi Batı literatüründen geçmedir ve hıristiyan kültürüyle ilgilidir. Türkiye'de dinî bir sembol olduğu gerekçesiyle başörtüsünü yasaklayanlar kendileri hıristiyan dinî eğitiminde üst yöneticiler için kullanılan, sonra yüksek tahsil sistemine de geçen unvanı aynen kullanırlar.
Bize İman Üniversitesi hakkında Zindani'nin büro müdürü İsmâil es-Suheyli etraflı bilgi verdi. Bir görevlisi de üniversite içini gezdirerek bilgilendirdi. Üstat Zindanî ve kurduğu üniversite hakkında inşallah müteakip yazıda bilgi vermeye çalışacağım.