17 Eylül 2004 Cuma, Vakit gazetesi
Sudan Dışişleri bakanı Mustafa Osman İsmail önceki gün (15 Eylül 2004 Çarşamba) Sudan'ın Kahire büyükelçiliğinde bir basın toplantısı düzenleyerek Darfur'la ilgili gelişmeler hakkında bilgi verdi. Biz de onun verdiği bilgilerden önemli gördüğümüz bazı hususları sizlere aktarmak istiyoruz.
Mustafa İsmail, Nijerya'nın başkenti Abuja'daki görüşmelerin başarısızlıkla sonuçlanmasının sebebinin ABD olduğunu, Bush ile Powell'in 9 Eylül'deki açıklamalarında Sudan'a yönelttikleri suçlamalarda da herhangi bir bilgiye dayanmadan konuştuklarını ifade etti. Bush ve Powell söz konusu açıklamalarında Darfur'da insanların toplu halde göçe zorlandıklarını ileri sürmüşlerdi.
Bakan İsmail söz konusu iddialarla ilgili olarak şöyle dedi:
"Bu değerlendirmeler herhangi bir bilgi temeline dayanmıyor. Ellerinde hiçbir gerçek delil yoktur. Çünkü söz konusu hükümlere varan heyet Darfur toprağına ayağını bile basmış değildir. Bizzat ABD iddialarında sayılarının 300 bine çıktığı söylenen mültecilerden bir kişiyle bile görüşmemişlerdir."
Sudan Dışişleri bakanı BM'e bağlı üç ayrı heyetin iddialarla ilgili olarak bölgede araştırmalar yaptıklarını, ancak bugüne kadar onları doğrulayacak herhangi bir delile ulaşamadıklarını dile getirdi. Ayrıca Sudan'ın cezalandırılması amacıyla ABD Dışişleri bakanı Powell tarafından sunulan tasarının BM Güvenlik Konseyi tarafından reddedildiğini, çünkü tamamen mantıksız, tutarsız ithamlar içerdiğini hatırlattı ve Powell'in üzerinde değişiklikler yaparak kabul ettirmek istediği yeni tasarının da geri çevrileceğine inandığını söyledi.
Bakan İsmail, ABD yönetiminin Sudan'a yüklenmesinin amaçlarından birinin Irak'ta yaşananları dikkatlerden uzak tutabilmek ve dünya kamuoyunun dikkatlerini bir başka yöne çekebilmek için Darfur'da yaşanan problemi istismar olduğunu dile getirdi. Bir diğer amacının da Amerika'da yaşayan Afrika kökenlilerin ilgi ve desteklerini kazanmak olduğunu, Bush'un bu amaçla Sudan'da zenci kökenlilere haksızlık edildiği kendisinin ise bu haksızlığı önlemeye çalıştığı iddiasını kullanarak zenci kökenlilerin oylarını kazanmak istediğini vurguladı.
Sudan Dışişleri bakanının söz konusu basın toplantısında vurguladıklarının başta gelenleri özetle bunlar. Biz buna ilave olarak söyleyelim ki, Irak'ta Müslüman kanı akıtarak oy toplamaya çalışan ABD'nin Darfur'daki Müslümanların problemlerini kendine dert edinmesi, onların haklarını araması mümkün değildir. Darfur Müslümanlarını Hartum'daki yönetimden daha fazla düşünecek de değildir. Her şeyden önce Güney Sudan dosyasının kısmen kapatılmasının hemen ardından bu dosyanın açılması asıl amacın, ABD ile uzlaşma içinde olmayan Sudan'ın başına yeni dertler açmak olduğunu göstermektedir. ABD şimdi de ayrılıkçılara arkadan cesaret ve güç vererek uzlaşmaya yanaşmalarını engellemeye çalışıyor. Sudan'ın gösterdiği onca kolaylığa rağmen görüşmelerden bir sonuç çıkmaması da bu yüzdendir.