Samarrai Olayları

4 Aralık 2003 Perşembe, Vakit gazetesi

Amerikan emperyalizmi, karanlık şiddet eylemleriyle beslediği "terör" olgusunu sürekli gündemde tutarak kendisinin sürdürdüğü insanlık dışı saldırılara gerekçe oluşturmaya çalışırken, onun sergilediği vahşi katliamlar hep dikkatlerden uzak tutuluyor. Herhangi bir makul gerekçeye dayanmayan Irak işgali de bu tür saldırılarla ve katliamlarla devam etmektedir. Son olarak da 30 Kasım 2003 Pazar günü işgal altındaki Irak'ın Samarrai şehrinde benzer bir katliam ve insanlık dışı vahşet yaşandı. Ancak ne yazık ki bu olay çok fazla gündeme gelmedi, dünya kamuoyunun dikkatlerine sunulmadı.

İşgalci saldırganlar Samarrai'de direnişçileri hedef alan saldırılar gerçekleştirdiklerini ve 54 direnişçiyi öldürdüklerini ileri sürdüler. Üstelik öldürülenlerin Saddam'ın fedailerinden olduklarını iddia ettiler. Gerçek ise onların iddia ettiklerinden çok farklıydı.

Samarrai olaylarının ateşlenmesine sebep olan hadise işgalci saldırganların Müslüman kadınları, kızları "tutuklama" veya "sorgulama" iddiasıyla evlerinden alıp götürdükten sonra tecavüz etmeleri, sonra da perişan halde evlerine bırakmalarıydı. Olaylara şahit olanlar evlerine bırakılan genç kızların adeta yirmi yıl yaşlanmış gibi göründüklerini, kimseyle konuşmak istemediklerini ve birçoklarının da intihar ettiğini dile getirdiler. İşte bu olay üzerine şehrin ahalisi işgalci, ırz düşmanı saldırganlara karşı ayaklandı ve çatışmalara girdiler. Ayaklananlar ve silahlı çatışmalara girenler Saddam'ın fedaileri değil namuslarına, kızlarının ırzlarına sahip çıkmak isteyen, elleriyle çiçek gibi büyüttükleri tertemiz kızlarının Amerikan emperyalizminin Irak topraklarına saldığı ırz düşmanları tarafından kirletilmesine tahammül edemeyen normal vatandaşlardı.

Irak ahalisi Saddam'ın zalim rejiminden çok daha kötü ve bütün insani değerleri ayaklar altına alan bir işgal yönetimiyle karşı karşıya olduğunu bu kez gayet iyi anlamıştı; dolayısıyla ne pahasına olursa olsun onlara derslerinin verilmesi gerektiğini düşünüyordu.

Olaylarla ilgili haberler medya organlarına genellikle ABD kaynakları tarafından yansıtıldığından gerçekler tam olarak verilmedi. Olaylara şahit olanların verdiği bilgilere göre bu çatışmalarda en çok kayıp veren taraf Amerikan işgal güçleriydi. 30 Kasım Pazar günü söz konusu tecavüz olayının anlaşılması üzerine çıkan ilk çatışmalarda ırz düşmanı işgalcilerden öldürülenlerin sayısı 40'ı geçti. Kadınlarının ve kızlarının namuslarını bu ırz düşmanlarından korumak için silahlarına sarılarak meşru müdafaa içine giren halktan ise şehit olanların sayısı 7-8'den fazla değildi. Amerikan işgal güçlerinin verdiği bilgiler tamamen çelişkiliydi. 54 Iraklının öldürüldüğünü ileri sürmelerine rağmen öldürülenlerin cesetlerinin nerede olduğuna dair bilgi veremediler. Ölülerin cesetlerinin ve yaralıların kaldırıldığı tek hastane olan Samarrai Hastanesi de işgalcilerin iddialarını yalanladı.

Sonuç itibariyle işgalcilerin ırz düşmanlıkları kendilerine epey pahalıya mal oldu. Temenni ediyoruz bu insanlık ve ırz düşmanı katiller medeniyetin en önemli merkezlerinden olan Irak topraklarından tamamen sökülüp atılırlar ve Iraklılar da gerçek özgürlüklerine kavuşurlar.