12 Kasım 2022 Cumartesi, Yeni Akit
G20 daha çok ekonomik boyutlu bir uluslararası ittifaktır. Adı İngilizcedeki Group of 20'nin kısaltmasıdır. Bunlar da dünyanın en zengin ülkeleri arasında yer alan 19 ülke ile Avrupa Birliği'nden oluşuyor. Ancak söz konusu 19 ülke içinde dünyanın en zengin ülkeleri yer almakla birlikte zenginlik sıralamasına göre ilk 19'u oluşturmuyorlar. İlk 31 ülke içinde yer aldıkları söyleniyor. Yani bu gruba üye olmadıkları halde bu gruba üye ülkelerin bazılarından daha zengin ülkeler de var. Bununla birlikte grup dünyanın ileri gelen zenginlerinin yanı sıra Avrupa Birliği'ni de içinde bulundurduğundan dünya ekonomisinin %85'ini kontrol ediyor. Toplantılarında üye ülkelerin ekonomik politikalarına ağırlık vermekle birlikte gerek üye ülkelerin siyasi sorunlarını ve gerekse küresel boyuttaki sorunları da gündemine alıyor.
Geçen yıl İtalya’nın başkenti Roma’da düzenlenen G20 Zirvesi aynı zamanda koronavirüs salgını sebebiyle online olarak gerçekleştirilen toplantıların ardından düzenlenen ilk yüz yüze zirve niteliği taşıyordu. Geçen yılki zirvenin ana gündem maddelerinden biri de salgın sebebiyle dünya ekonomisinde ortaya çıkan daralma problemiydi.
Bu yılın G20 Zirvesi Endonezya’nın Bali şehrinde düzenlenecek. 15 Kasım’da başlayacak zirve iki gün sürecek. Anlaşıldığı kadarıyla bu yılki zirvenin en çok öne çıkan konusu da Rusya’nın Ukrayna işgalinden kaynaklanan sorunun küresel ekonomiye ve siyasi ilişkilere yansıması olacak.
Endonezya Cumhurbaşkanı Joko Widodo, ev sahipliğini yapacağı zirvenin aynı zamanda bu sıralarda tüm dünyayı meşgul eden Ukrayna Savaşı konusunda da bir çözüme vesile olması için Bali’de ABD ile Rusya’nın cumhurbaşkanlarını bir araya getirmeyi çok arzuluyordu. Çünkü meselenin çözümünde ikisinin kararının birinci derecede rol oynayacağına inanıyordu. Ayrıca meselenin sahadaki tarafı durumunda olan Ukrayna’nın cumhurbaşkanının katılmasının da faydalı olacağı düşünüldüğünden, bu ülkenin teşkilata üye olmamasına rağmen cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski de Bali’deki zirveye davet edildi.
Fakat Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin, ABD ve Avrupa’nın kendisine karşı sergilediği tutumu, özellikle Ukrayna Savaşı’yla ilgili politikalarını protesto ve kuvvetli ihtimalle Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski’nin davet edilmesine tepkisini ortaya koymak amacıyla zirveye katılmayacağını bildirdi. Dolayısıyla zirvede Rusya cumhurbaşkanı düzeyinde değil de Dışişleri Bakanı düzeyinde temsil edilecek. Rusya’yı temsilen Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov başkanlığında bir heyetin katılacağı açıklandı.
Putin’in boykot etmesine rağmen G20 Zirvesi’nde Ukrayna Savaşı yine önemli bir gündem maddesi olarak yer alacaktır. Putin’in katılmaması belki görüşmelerde Rusya’nın sesinin daha kısık çıkmasına sebep olabilir. Ama onun katılmaması aynı zamanda bir çözüm formülü üretilmesi konusunda tüm yolların kapatılması anlamına geliyor. Dolayısıyla konu zirvede her ne kadar gündeme gelse, konuşulsa ve tartışılsa da bu seferlik bir çözüm formülü üretilmesi neredeyse imkansız görünüyor.
Salgın sonrasında dünya ekonomisinde ortaya çıkan daralma ve küresel çapta krizler bu yıl da devam ediyor. Dolayısıyla geçen yıl Roma Zirvesi’nin önemli gündem maddeleri arasında yer alan ekonomik krizler sorunu bu yıl Bali Zirvesi’nde de önemli yer tutacaktır. Bu konuda ne gibi adımlar atılabileceği ise toplantıda ortaya çıkacak.
Bali’deki G20 Zirvesi, bundan önceki yazımızda üzerinde durduğumuz ve Mısır’ın Şarmu’ş-Şeyh şehrinde düzenlenen iklim konferansının son günlerine tekabül edecek. Geçen yıl İtalya’nın başkenti Roma’da düzenlenen G20 Zirvesi’nde ele alınan konular arasında iklim değişikliği de vardı ve katılan ülkeler bu konuda bazı önemli taahhütlerde bulunmuşlardı.
31 Ağustos–1 Eylül tarihlerinde yine Endonezya’nın Bali şehrinde G20 üyesi ülkelerin çevre ve iklim bakanlarının bir toplantısı olmuştu. O toplantıda konuşulanların, üzerinde ittifak sağlanan hususların liderler zirvesine ne şekilde yansıyacağını da göreceğiz.