Irak’ta gerginlik sürüyor

2 Eylül 2022 Cuma, Yeni Akit

Bilindiği üzere Irak’ta seçimlerden çıkan sonuçların kabullenilmemesinden kaynaklanan ve seçim tarihinden bu yana devam eden bir siyasi kriz var. Bu kriz yüzünden şu ana kadar yeni hükümet de kurulamadı.

Buradaki iktidar kavgası ise iki Şii kesim arasında sürüyor. Bunlardan birinin başını, İran’ın çekince koyduğu Mukteda Es-Sadr çekiyor. Diğer kesim ise İran yanlısı Şii cemaatleri ve siyasi yapılanmaları belli bir çatı altında toplayan bir ittifaktan oluşuyor. Aslında Mukteda Es-Sadr’ın cemaati ve hareketi de tümüyle İran’ın karşısında duran, ona cephe alan bir hareket değildir. Aksine onunla ilişkileri korumayı ve geliştirmeyi savunduğunu değişik zamanlarda dile getirdi. Ancak onun istediği Irak’ın, İran’ın bir arka bahçesi olmaması, hükümetinin tümüyle onun güdümüne girmemesi ve siyasi kararlarında daha bağımsız hareket edebilmesidir. Ama İran yanlısı ittifak, bütün siyasi çizgilerinde ve kararlarında İran’ın çıkarlarının öncelenmesinden ve onunla tam bir koordinasyon kurulmasından yanadır.

Mukteda Es-Sadr’ın hareketinin seçimlerde öne çıkmasını kabul etmek istemeyen İran yanlısı Şii kesim siyasi otoritenin tümüyle ona teslim edilmesine razı olmadığı gibi, herhangi bir ittifak kurabilmek için de nihai karar yetkisinin kendilerine verileceği bir sistemin kabul edilmesi konusunda ısrarlı davrandı. Bu yüzden aralarında bir anlaşma sağlanamadı.

Krizin uzaması üzerine parlamentodaki mensuplarının istifa etmesini isteyerek hükümet kurma konusunda bir bakıma sahayı İran yanlısı ittifaka bırakan Sadr’ın, Türkçeye “Koordinasyon Çerçevesi” diye çevrilen, “el-İtaru’t-Tensiki” isimli ittifakın kurmak istediği hükümetin başına Muhammed Şiya Es-Sudani’yi geçirmek istemesine itiraz etmesi sebebiyle adamlarının parlamento binasını basmaları üzerine geniş çaplı tartışmalar ve olaylar çıktı.

Sonra bir süre çatışmalar durduruldu ve siyaset sahnesinde tartışmalar başladı. Sadr, parlamentonun feshedilmesini ve erken seçimlere gidilmesini istedi. Anayasa Mahkemesi kendisinin parlamentoyu feshetme yetkisinin olmadığını açıkladı. Daha sonra parlamentoda üyesi olan bazı siyasi partiler erken seçimlerin önünü açacak birtakım prensip kararları aldı. Ama Sadr onların kararlarını gerçekçi ve samimi bulmadı.

Ardından yeniden gerginlik arttı. Bunun üzerine Sadr 29 Ağustos’ta siyaseti tamamen bıraktığını açıkladı. Ancak Arapça kaynaklarda Sadr’ın bu kararının, son dokuz yılda dokuzuncu kez siyaseti tamamen bırakma kararı alması olduğuna dikkat çekmişlerdi.

Bu gelişmeler üzerine çok fena öfkelenen Sadr yanlıları Bağdat’taki Yeşil Bölge’de Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile Hükümet Sarayı’nı bastı. Bunun üzerine güvenlik güçleri de olaylara müdahale ederek bölgeyi kontrol altına almaya çalıştılar.

Sadr yanlıları Bağdat dışında da muhtelif bölgelerde gösteriler ve eylemler düzenlediler. Hükümet de ülke genelinde süresiz sokağa çıkma yasağı ilan etti.

Özellikle Bağdat’taki gösterilerde çatışmalar çıkması üzerine ölenler ve yaralananlar oldu. Buna Sadr da tavır koyarak açlık grevi ilan etti ve olaylar duruncaya, sükunet sağlanıncaya kadar açlık grevine devam edeceğini açıkladı. Muhtemelen açlık grevini sürdürmekte zorlanması üzerine 30 Ağustos’ta öğle saatlerinde taraftarlarına evlerine dönmeleri çağrısı yaptı. Onlar da itiraz etmeyerek meydanlardan çekildiler ve çatışmalar durdu. Böylece Sadr açlık grevine son verdi. Hükümet de ülke genelindeki sokağa çıkma yasağını kaldırdı.

Ama bu, gerginliğin son bulduğu, kalıcı bir sükûnet sağlandığı ve meselenin en azından bir süreliğine çözüme kavuşturulduğu anlamına gelmiyordu.

Nitekim bu olaydan çok kısa bir süre sonra 31 Ağustos gecesi Irak’ın güneyindeki Basra şehrinde Sadr yanlısı milislerle İran yanlısı oluşumlardan Asayibu Ehlilhak Hareketi’ne mensup milisler arasında çatışmalar meydana geldi ve 3’ü İran yanlısı milislerden 2’si Sadr yanlılarından olmak üzere beş kişi hayatını kaybetti.

Anlaşıldığı kadarıyla şimdi sıkıntı ve gerginlik kaldığı yerden devam ediyor.