17 Aralık 2021 Cuma, Yeni Akit
Çağımızda bir "bilgi anarşisi" var. Anarşi, kargaşa, disiplinsizlik, düzensizlik gibi anlamlara gelir. Çağımızda da bilgi kaynaklarının artmasına rağmen bu alanda bir anarşi ile karşı karşıyayız. Dolayısıyla doğrulara ulaşabilmemiz için çok iyi seçici olmaya ihtiyacımız var.
Bilgi ve haber konusunda seçici davranmanın birinci şartı bilgiyi veya haberi getirenin güvenilir olmasına dikkat etmektir. Yüce Allah'ın "Size bir fasık haber getirdiğinde onun doğruluk derecesini araştırın" uyarısında da buna özellikle dikkat çekildiğini görüyoruz. Çünkü "bir fasık haber getirdiğinde" denmekle "haberi getirenin güvenilir olup olmadığına öncelikli olarak dikkat edin" uyarısı yapılıyor. Tabii buradan "güvenilir olanların her getirdikleri haber ve bilgi doğrudur" anlamı çıkmaz. Ancak getirenin "güvenilir" olması en azından kasıtlı bir yanıltma olmayacağı güvencesi verir. İkinci önemli şart da akli muhakeme gücünü iyi kullanmaktır. Yukarıdaki uyarının devamında da "doğruluk derecesini araştırın" denirken işin bu yönüne dikkat çekiliyor. Yani getirenin "güvenilir" olmaması sebebiyle gelen bilgi, haber mutlaka yalan veya yanlıştır diye hüküm koymayın ama hiçbir araştırma yapmadan "doğru bilgi" olarak da kafanızın bir köşesine yerleştirmeyin. Şüpheyle bakıp doğruluk derecesini araştırın. Doğruluk derecesini araştırırken akli muhakeme gücünüz ve karşınıza çıkacak birtakım emareler size yol gösterecektir.
Çağımızda, her konuda olduğu gibi bilgilendirme konusunda da komplocu ve yanıltmacı bir zihniyetin dünyada etkili olduğunu görüyoruz. Bu açıdan bilgilendirme yani enformasyon teknolojisinin çok gelişmiş olması doğrulara ulaşma konusunda çok daha rahat olduğumuzu göstermez. Günümüzde enformasyon teknolojisi çoğu zaman yanıltma, manipülasyon imkanlarının genişletilmesi için değerlendirilmektedir. Bu açıdan Yüce Allah'ın yukarıda zikrettiğimiz uyarısına muhatap olduklarına inananların çok daha dikkatli olmaları gerekir.
Son dönemde bazen haber kaynaklarının resmi kurumlar tarafından yanlış bilgilendirilmesi bazen de, birtakım hesaplar peşinde olan haber kaynaklarının zihinleri bulandırmak amacıyla bazı bilgileri çarpıtması nedeniyle kişiler, oluşumlar ve kurumlar hakkında yanlış kanaatler hasıl olabiliyor.
Son dönemde aslında İslam dünyasında doğru bilgiye ulaşma ve kamuoyunu da doğru bir şekilde bilgilendirme yönündeki faaliyetlerde bayağı bir artış olduğunu söyleyebiliriz. Ama kurumsal alanda bu yöndeki çalışmaların artmasına ters bir şekilde sosyal medyada bilgi anarşisinin oranı arttı. Özellikle gençler arasında sosyal medyaya ilgi de ciddi şekilde artmış durumda. Birçokları gelişmeleri, hadiseleri sosyal medyadan takip ediyor. Dolayısıyla artık sosyal medyanın kamuoyundaki tesirinin kurumsal medya organlarının tesiriyle eş değer düzeye geldiği gerçeğini gözden uzak tutamayız.
Biz sosyal medyanın tamamen terk edilmesini tavsiye etmiyoruz. Çağımızın bir realitesi ve artık kimse bunun tümüyle dışında kalamıyor. Ama sosyal medyadan yararlanırken de bilgi anarşisi realitesini göz önünde bulundurmamız ve yanlış kanaatlere yönelten asılsız bilgileri iyi tahlil etmemiz gerekmektedir.
Bilgi anarşisi konusundaki duyarlılık, doğru bilgiye ulaşma hassasiyeti ve seçicilik İslam dünyasındaki gelişmeler açısından daha çok önem arz etmektedir. Çünkü içinde bulunduğunuz ülkedeki bir gelişme hakkında yanlış bilgilendirme yapılırsa, bir veya iki gün sonra yalanlaması da yapılabiliyor ve düzeltme imkânı doğuyor. İslam dünyasındaki gelişmeleri izleyenler bir konu hakkında bir bilgiyi elde ettiklerinde, sonrasında onunla ilgili bilgilendirme ve düzeltme çalışmalarını çok sıkı takip etmiyorlar.
Ne yazık ki küresel güçlerin hizmetindeki medya organlarının İslamî oluşumları, şahsiyetleri ve faaliyetleri karalama amaçlı yanlış bilgilendirme çalışmaları bir yandan devam etmektedir. Onun için zihinleri bulandıran yanıltıcı bilgilendirmeler yapılması durumunda, doğruluğu güçlü bilgilere ulaşmadan önce hüsni zan üzere olmak makbul olandır.