Nil sorunu yine çözülemedi

9 Nisan 2021 Cuma, Yeni Akit

Mısır, Sudan ve Etyopya arasında Nil sularının paylaşılması ve Etyopya’nın inşa ettiği Hedasa Barajı’nın doldurulması konusunda bir ittifak sağlanması için geçtiğimiz haftanın sonunda yani 3-4 Nisan tarihlerinde Afrika Birliği’nin gözetiminde Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nin başkenti Kinşasa’da bir üçlü toplantı yapılması kararlaştırılmıştı. Belirlenen tarihlerde söz konusu üç ülkenin temsilcileri bir araya geldi ve yapılan pazarlıklarda neticeye varılamaması üzerine görüşmelere üçüncü gün yani 5 Nisan’da da devam edildi. Ama üç gün süren görüşmelerde bir anlaşmaya varılamadı.

Mısır yönetimi Kinşasa’da yapılacak pazarlığın bir “son fırsat” olduğunu iddia ederek, kendi açısından Nil sularıyla ilgili haklarının korunması için bütün kapıların açık olduğunu dile getirmişti. Görüşmelerden bir sonuç çıkmaması üzerine de Etyopya’yı suçlayarak, onun çözüme yanaşmak istemediği gibi konuyu zamana bırakmaya da razı olmadığı iddiasında bulundu. Anlaşıldığı kadarıyla zamana bırakma ile kastettiği Hedasa Barajı gölünün sularının doldurulması işlemlerinin, mesele üzerinde kesin bir ittifak sağlanıncaya kadar ertelenmesiydi. Ama Etyopya bunu kabul etmiyor ve yaptığı yatırımı bir an önce değerlendirmek için baraj gölünü doldurma işlemlerini başlatmak istiyor.

Mısır ise baraj gölünün doldurulması sürecinin yürütülmesi için kendisinin istediği su miktarının garanti edilmesini, dolayısıyla sürecin, kendisi için garanti edilecek su miktarını azaltmayacak şekilde yürütülmesini istiyor. Ama Etyopya yönetimi, Mısır’ın istediği kadar suyun gönderilmesinin garanti edilmesi durumunda baraj gölünün doldurulması işlemlerinin çok uzun bir zaman alacağını, o yüzden daha önce İngiltere, Mısır ve Sudan’ın ittifaklarıyla imzalanan anlaşmalarda Mısır’a gönderilmesi garanti edilen su miktarının azaltılmasını istiyor.

Mısır, 1902 ve 1929’da İngiltere’nin gözetiminde, 1959’da da doğrudan Mısır ile Sudan arasında imzalanan anlaşmalarda belirlenen paylaşım esaslarının bugün de geçerli sayılması konusunda ısrar ediyor ve Etyopya’nın bu anlaşmaları esas alan bir formüle razı olmasını istiyor. Etyopya ise kendisinin bu anlaşmalarda taraf olmadığını, anlaşmaların Mısır ile Sudan arasında imzalandığını gerekçe göstererek bunların geçersiz sayılıp mevcut şartlara göre yeni bir paylaşım yapılmasında ısrar ediyor.

1902 ve 1929’da İngilizlerin gözetiminde, Nil sularının Sudan ile Mısır arasında paylaşımı konusunda bazı esaslar belirlendi. 1959’da ise Mısır’da Cemal Abdünnasır cuntasının Sudan’da da yine Abdünnasır’a yakınlığıyla bilinen İbrahim Abbud cuntasının hüküm sürdüğü sırada bir anlaşma imzalanmış ve Nil sularının 18.5 milyar metreküpünün Sudan tarafından kullanılması, Mısır’ın payının da 55.5 milyar metreküp olması kararlaştırılmıştı.

Nil’in yılda taşıdığı su miktarı 90 milyar metreküp civarındadır. Bunun %85’lik kısmını Etyopya topraklarından çıkan Mavi Nil’in taşıdığı sular oluşturmaktadır. Beyaz Nil’in getirdiği su miktarı ise %15’lik kısmını oluşturuyor.

1959 Anlaşması’na göre Sudan ve Mısır’ın aralarında paylaştığı miktar toplamda 74 milyar metreküpü buluyor. Nil sularının %85’ini taşıyan Mavi Nil havzasında ise bu ikisinden başka Etyopya ve Eritre de yer alıyor. Etyopya Hedasa Barajı’nı inşa etmeden önce bu ırmağın sularından az yararlanıyordu. Ama şimdi hem bu barajı doldurmak hem de baraj sularını tarımda kullanmak için daha fazla miktarda su kullanmak istiyor. O durumda Sudan ve Mısır’ın özellikle de Mısır’ın payının büyük ölçüde azaltılması gerekecek. Bu da sulu tarımının büyük bir kısmı Nil’e bağımlı olan Mısır için hayati bir soruna sebep olabilecek.

Diktatör Sisi, Kinşasa’daki görüşmelerin sonuçsuz kalması üzerine askeri müdahale dahil bütün kapıların açık olduğu iddiasında bulunarak yine tehditler savurdu. Ama kimse onun tehditlerini ciddiye almıyor. Çünkü askeri müdahalenin çok da kolay olmayacağı biliniyor. Ayrıca Etyopya’daki yatırımın arkasında Çin’in olması Sisi’yi zor durumda bırakıyor.