Ramazan Bayramında İslam Alemi

7 Aralık 2002 Cumartesi, Vakit gazetesi

On bir ayın sultanı mübarek Ramazan ayını geride bırakarak yeni bir Ramazan bayramını idrak ettik. Yüce Allah'ın bu mübarek bayramı da tüm İslam alemi için hayırlara, mutluluklara ve kurtuluşa vesile kılmasını diliyoruz.

Ne yazık ki Müslümanlar olarak bu mübarek bayrama da buruk ve çeşitli sıkıntılar içinde girdik. İslam aleminin değişik bölgelerinde yaşanan krizler, sıkıntılar, baskılar, zulümler, çekilen eziyetler, işkenceler gerçek anlamda bir bayram yaşamamızı, bayramın verdiği huzuru kamil manada hissetmemizi engelliyor. Bununla birlikte yaşanan gelişmelerin de büyük bir doğuşun ve mutlu günlerin müjdecisi olduğuna inanıyoruz. Belki zulmü ayakta tutmak isteyenlerin gittikçe katılaşmak istemeleri de bu konudaki endişelerinden kaynaklanmaktadır.

Bayramlar mutluluk ve huzur günleridir. Ancak ne yazık ki yaşadığımız dönemde İslam aleminin içinde bulunduğu sıkıntılar, Müslümanların karşı karşıya oldukları zulüm ve baskı uygulamaları anlamına uygun bir şekilde mutlu ve huzurlu bayramlar geçirmemizi engellemektedir. Bununla birlikte bayramları yine de mana ve hikmetine uygun bir şekilde değerlendirmek gerekir. Ayrıca bayramların sevinç ve neşenin dışında da birtakım anlamları hikmetleri bulunmaktadır. Bunların başında da dayanışma ve dertleri, sıkıntıları paylaşma gelmektedir.

Biz de bugünkü yazımızda Ramazan bayramında İslam aleminin genel manzarasına göz atmak istiyoruz.

  • Bu bayramda da İslam dünyasının en hareketli bölgesi Filistin'dir. Filistin'de İsrail işgal devleti Müslümanlara Ramazan ayı boyunca sürekli zulmetti. Özellikle sahur vakitlerine denk getirdiği baskınlarda binlerce Müslümanı evlerinden alıp zindanlara götürdü. Onlarca evi yıktı. Sadece Ramazan ayı içinde şehit ettiklerinin sayısı elliyi aştı. Bununla yetinmeyip bayramı da onlara zehir etmek amacıyla ikinci gününde Gazze'nin el-Bureyc mülteci kampında büyük bir katliam gerçekleştirerek on kişiyi öldürüp, yirmi kişiyi yaraladı.
  • Saddam'ın BM Güvenlik Konseyi'nin 1441 sayılı kararını şartsız olarak kabul etmesine ve uygulamaya geçirilmesi konusunda hiçbir engel çıkarmamasına rağmen ABD hala savaş için ısrar etmektedir. Bu ABD'nin kana susamışlığının bir göstergesidir. Elinde her türlü toplu imha silahı, nükleer silah ve en gelişmiş savaş teknolojisi bulunan, üstelik kendini silahlanmanın engellenmesiyle ilgili uluslararası anlaşmaların dışında tutan bir emperyalist gücün bu derece kana susamış olması sadece Irak halkı açısından değil tüm insanlık açısından tehdit oluşturmaktadır. Bu yüzden bu kana susamışlığa ve saldırganlığa karşı bütün insanlığın sesini yükseltmesi gerekmektedir. Özellikle Türkiye'nin devlet olarak takınacağı tavır büyük bir ehemmiyet arz etmektedir ki Allah izin verirse biz bu konuya özel ayrıca yazı yazmaya çalışacağız.
  • Gerçek anlamda bir bayram sevinci yaşayamayan Müslüman halklardan biri de Çeçenistan halkıdır. Ramazan öncesinde Moskova'da meydana gelen tiyatro baskınını bahane eden Rusya yönetimi Ramazan ayında Çeçenistan'da şiddeti artırma yoluna gitti. Ancak cephede büyük kayıplar verince bu kez mülteci kamplarına yönelerek oralardaki insanlara eziyet etmeye başladı. Adeta cephedeki kayıplarının intikamını alırcasına mülteci kamplarında her türlü faaliyet imkanından mahrum ve başkalarının ellerine bakan insanları tutuklayarak onlara işkence etti.
  • İslam dünyasındaki kriz ve çatışma bölgelerinden Keşmir'de de Ramazan'da ciddi bir hareketlilik yaşandı ve bu hareketlilik halen devam ediyor.
  • Ne yazık ki bütün emperyalist güçlerin İslam aleminin ve Müslümanların üzerine üşüşmeleri sebebiyle kriz bölgelerinin hemen hemen tamamı da İslam coğrafyasında bulunmaktadır. Bu bölgelerde insanlar haklarını savununca da emperyalizmin hizmetindeki medya organları tarafından "terörist" ilan ediliyorlar. Çağdaş emperyalist güçler Müslümanların ellerindeki ekmeklerine, üstlerindeki çamaşırlarına kadar her şeylerini almayı hedefliyor ama buna karşılık Müslümanların da kuzu gibi teslim olmalarını, hiçbir engel çıkarmamalarını istiyorlar. Bundan dolayı Müslümanlar çifte zulme uğratılıyorlar.