ABD'nin Uluslararası Terörü ve Yalnızlaşması

Mart 2002, Vuslat dergisi

ABD'nin 11 Eylül olaylarını bahane ederek yürüttüğü uluslararası terörden bundan önceki sayılarda yazdığımız yazılarımızda değişik boyutlarıyla söz etmiştik. Dolayısıyla ABD'nin tutumu hakkında daha fazla söz sarf etmeye gerek görmüyoruz. Ancak bu sayıda ağırlıklı olarak bu terörün ABD'yi uluslararası platformda yalnızlığa doğru ittiğine dikkat çekmek istiyoruz. ABD'nin aslında "teröre karşı savaş" başlığı altında yürüttüğü uluslararası terörün temel hedefi ABD emperyalizmini tüm dünyada hakim güç haline getirmek ve bütün dünya ülkelerini bu gücün sultası altına sokmaktır. Bu amacın gerçekleştirilmesi için bir yandan pürüz oluşturan yönetimlerin tasfiye edilmesine çalışılırken bir yandan da tüm ülkelerin ABD'nin aldığı kararlara destek vermeleri, bu konuda herhangi bir itirazda bulunmamaları isteniyor. Yani dünya devletlerinin çerçevesi daha önce "yeni dünya düzeni" teorisiyle çizilmiş olan bir uluslararası yapılanmaya ve ABD'den direktif almaya alışmaları isteniyor. Ama bu tutum bir yandan da itiraz seslerinin yükselmesine sebep oldu. İşte bu itiraz sesleri ABD'nin Irak'la ilgili planlarını uygulamaya geçirmesini zorlaştırmaktadır. Gelişmeler ABD'nin tutumunun onu ileride daha da yalnızlığa iteceğini gösteriyor. Çünkü ABD yönetimi son derece aptalca hareket etmekte, kararı kendisi almakta, muhtelif ülkelerin karar mekanizmasında rol almalarına fırsat vermezken, kendisinin aldığı kararların uygulamaya geçirilmesi işlemine fiilen iştirak etmelerini istemektedir. Bu tutuma itiraz edilmesi üzerine de "ya bizdensiniz ya da karşı taraftan", "siz olmasanız da biz bu işi tek başımıza hallederiz" şeklinde açıklamalar yapmak, yahut mütereddit davrananları korkaklıkla suçlamak suretiyle kendisine yönelen tepkilerin daha da artmasına sebep olmaktadır.