12 Mayıs 2022 Perşembe, Yeni Akit
2021 yılında Ramazan’ın girmesiyle birlikte Kudüs’teki yahudileştirme faaliyetleri çerçevesinde Doğu Kudüs’ün Şeyh Cerrah Mahallesi’ndeki bazı ailelerin evlerinin gasp edilmesine dair mahkeme kararının İsrail Yüksek Mahkemesi yani yargıtay tarafından da onaylanmasına binaen bu ailelerin evlerini 2 Mayıs 2021'e kadar boşaltmalarının istenmesine Kudüs halkının itiraz etmesi ve evlerinin gasp edilmesi istenen ailelere büyük destek vermeleri üzerine mahkeme kararın uygulanmasını ertelemek zorunda kaldı.
Ancak işgalciler bunun intikamını almak için Eski Kudüs’ün önemli noktalarından Şam Kapısı’na çok sayıda silahlı güvenlik elemanı yığarak Filistinlilerin geçmelerini engellemek amacıyla bariyerler kurdular. Filistinli gençlerin direnmeleri üzerine çatışmalar çıktı ve gençlerden 300’den fazla yaralanan oldu. Ama kararlı direniş karşısında işgalciler çekilmek zorunda kaldı ve gençler bariyerleri kaldırdı.
Bunun üzerine işgalciler Mescidi Aksa’ya toplanan cemaati rahatsız etmeye, özellikle teravih çıkışlarında saldırmaya başladılar.
Onlar bu saldırıları düzenlerken, kendilerini Tapınak grupları olarak isimlendiren fanatik yahudi grupları, Mescidi Aksa’nın da içinde bulunduğu Doğu Kudüs’ün işgal edilmesinin İbrani Takvimi’ne göre yıl dönümüne denk gelen 28 Ramazan (10 Mayıs 2021) Pazartesi günü Mescidi Aksa’ya büyük bir kalabalıkla baskın düzenlemek için geniş çaplı kampanya başlattı. İsrail güvenlik teşkilatı ise bunu önlemek yerine sabah 07.00-11.00 arasında söz konusu yahudi grupların baskınlarına izin verileceğini bildirdi.
Bu durum karşısında Kudüs ahalisi ve Filistin’in diğer bölgelerinden destek verenler, Mescidi Aksa’yı korumak amacıyla 26 Ramazan Cumartesi akşamından itibaren buraya toplanmaya başladı. Büyük bir kalabalık oluşması üzerine işgal yönetimi, yahudi fanatiklerin rotasını değiştirme ve onları Mescidi Aksa’ya sokmama kararı almak zorunda kaldı.
Bu kez onların intikamını almak amacıyla silahlı güvenlik güçleri gaz ve ses bombalarıyla, plastik ve gerçek mermilerle Mescidi Aksa’daki cemaate saldırdı ve yüzlerce insanı yaraladı.
Bunun üzerine Hamas’ın askeri kanadı İzzettin Kassam Tugayları, Gazze’den açıklama yaparak işgalcilerin Mescidi Aksa kuşatmasını kaldırmamaları ve saldırılara son vermemeleri durumunda bir müdahaleleri olacağını duyurdu. İşgalciler 10 Mayıs 2021’de gündüz bir ara saldırılara ara verip polislerini Mescidi Aksa dışına çıkardı. Ama akşam saatlerinde yeniden ani baskınla saldırı gerçekleştirdi ve yine birçok kişiyi yaraladılar. Mescidi Aksa’nın içinde ve çevresinde yaralananların sayısı 500’ü geçti.
Bunun üzerine Gazze’deki direniş güçleri Kudüs’ün batı kısmında, İsrail’in önemli hükûmet kurumlarının bulunduğu bölgeye füze saldırıları düzenledi. İşgalciler sığınaklara girmek, işgal parlamentosu da görüşmeleri kapatmak zorunda kaldı.
İsrail Başbakanı Netanyahu aslında Filistin direnişinin böyle bir müdahalede bulunacağını beklemiyordu. Ama saldırıyı karşılıksız bırakmasının da kendi siyasi prestijine darbe vuracağını düşünerek Filistin direnişinden gelecek karşılığın kendilerine neye mal olacağını hesap etmeden Gazze’ye saldırı başlattı.
Netanyahu, yenilgiyi kabul etmenin kendi siyasi hayatının son bulmasına neden olacağını düşündüğünden iyice sarhoşa döndü ve Filistin direnişini bir an önce yıldırmak için azgınlığını daha da artırdı. Çünkü savaşın sürüp gitmesinin kendi tarafında da ciddi itirazlara ve tepkilere neden olduğunu görüyordu. Bu tepkilere binaen İsrail medyasında düzenlenen tartışma programlarında artık birbirlerine çok ağır üsluplarla hakaret etmeye başlamışlardı.
1948 Toprakları’ndaki Filistinlilerin de direnişe destek vermesiyle zorlanmaya başlayan İsrail 11 gün sonra, Mısır'ın aracılığı ile 21 Mayıs 2021 gecesinden itibaren başlatılmak üzere şartsız ateşkesi kabul etmek zorunda kaldı.
Ancak işgal rejimi bu yılın Ramazan ayında yine Mescidi Aksa’ya yönelik baskı ve şiddetini sürdürdü. Tehdit ve tehlike ise devam ediyor.