Yasir Arafat

Arafat Sıkıntılı

18 Haziran 1998 - 23 Safer 1419 Perşembe

Arafat'ın özerk yönetim hükümeti içinde yaşanan kriz sonucu bu hükümetin istifa etmesi, ardından el-Fetih hareketinin parlamentoya yönelik tenkitlerde bulunması, bu arada kendilerine hükümete ortak olmaları teklifi götürülen sivil oluşumların bu teklifleri reddetmeleri ve benzeri gelişmeler yüzünden Arafat bu sıralarda hayli sıkıntılı günler geçiriyor.

Özerk yönetim parlamentosu; hakkındaki şüpheler ve yolsuzluk iddiaları yüzünden istifaya zorlanan hükümetin yerine yeni bir hükümet oluşturulması için özerk yönetim yetkililerine on gün süre tanımıştı. Arafat bu yüzden Filistin'deki değişik gruplarla diyalog oluşturabilmek için yoğun bir çaba sarf ediyor. Geçtiğimiz günlerde HAMAS da dahil olmak üzere bütün Filistinli gruplar arasında geniş çaplı bir diyalog toplantısı düzenlenmesi çağrısı yaptı. Ancak HAMAS herhangi bir görüşme ve diyalog söz konusu olsa bile özerk yönetim hükümetine kesinlikle girmeyeceğini bildirdi. HAMAS yetkilileri Arafat'la diyaloga girmeyi ve onunla genel meseleler üzerinde görüşmeler yapmayı içtenlikle kabul edebileceklerini ancak özerk yönetimin oluşmasına temel teşkil eden anlaşmaları prensip olarak reddettiklerinden bu anlaşmalara dayanan bir hükümet içinde yer almalarının söz konusu olamayacağını bildirdiler. Halen Filistin dışında olan, hareketin manevi lideri Şeyh Ahmed Yasin de konuyla ilgili açıklamasında özerk yönetim hükümetine iştirak etmeyi ilkesel olarak reddettiklerini bildirdi.

Öte yandan Arafat'ın sağlık durumunun günden güne kötüleşmesi yüzünden onun yerine geçecek kişinin belirlenmesi konusunun daha şimdiden bazı sıkıntılara yol açtığı bildiriliyor. Bazı Arap gazetelerinde çıkan, Arafat'ın yakın çevresinden Mahmud Abbas (Ebu Mazin)'i kendinden sonra FKÖ liderliğine getirilecek kişi olarak tayin ettiğine dair haberler yalanlandı. Konuyla ilgili açıklamada FKÖ liderliğine getirilecek kişinin Filistin Ulusal Konseyi tarafından belirleneceği bildirildi. Aynı zamanda Arafat'ın kendi örgütü olan el-Feth'in de ileri gelenlerinden olan Mahmud Abbas'ın Arafat'ın halifeliği konusunda Faruk Kaddumi'yle rekabet halinde olduğu bildiriliyor.

Bunun yanı sıra sözde "barış" görüşmeleri konusunda hiçbir ilerleme kaydedilememesinin de Arafat'ı ciddi sıkıntıya soktuğu bildiriliyor. İsrail başbakanı Netanyahu, ABD'nin göstermelik de olsa birtakım siyasi baskılara başvurmasına rağmen Batı Yaka meselesinde herhangi bir geri adım atmaya yanaşmıyor. Netanyahu, konuyla ilgili bir açıklamasında kendisinin Batı Yaka'da İsrail'in daha çok topraktan asker çekmesini gerektiren bir anlaşmaya imza atmak suretiyle silahı kendi başına çevirme niyetinde olmadığını söyledi. Bir başka açıklamasında ise FKÖ'nün tüzüğünün tümüyle ilga edilmesi kabul edilmediği sürece özerk yönetimle herhangi bir anlaşma imzalanmasının mümkün olamayacağını ifade etti. İsrail gazetelerinden Yediot Aharanoot, Savunma bakanı İzak Mordohay'ın Netanyahu'yu ABD'nin sunduğu planı kabul etmeye ikna etmek için çok uğraştığını ancak bir sonuca varamadığını yazdı. Sonuç itibariyle Netanyahu, Batı Yaka konusunda bir verip karşılığında en az bin almak istiyor. Bu durum da Filistin halkı karşısında zaten iyice prestij kaybetmiş olan Arafat'ı hayli sıkıntıya sokuyor. Arafat, İsrail rejimini ve onun başbakanı Netanyahu'yu memnun edebilmek için sorumluluğuna verilen bölgelerdeki İslami hareket mensuplarına kan kusturmasına rağmen yine de hiçbir sonuç alamıyor. O, Netanyahu'nun bir isteğini yerine getirince Netanyahu karşısına yeni ve bir öncekinden daha ağır bir istekle çıkıyor. Ama bu duruma rağmen Arafat yine de olan bitenlerden ibret almaya, kendi halkına dönmeye ve onun direnişine destek vermeye yanaşmak istemiyor.