20 Kasım 1995
Filistin İslâmi Direniş Hareketi (HAMAS), Filistin özerk yönetiminin sorumluluğuna verilen bölgelerde yapılacak genel seçimlerle ilgili açıklamasında bu seçimlerin bir aldatmacadan ibaret olduğunu ve kendilerinin seçimlere katılmayacaklarını bildirdi. HAMAS'ın konuyla ilgili bildirisinde şu açıklamalara yer verildi:
"Taba anlaşmasının Vaşington'da imzalanmasıyla ve seçim tarihinin yaklaşmasıyla birlikte bu seçimlerden sıkça söz edilmeye başlandı. Dolayısıyla halkımız arasında seçimlerin mahiyeti ve seçimlere katılmanın gerekip gerekmediği hakkında geniş çaplı tartışmalar olmaktadır. Bir cihad hareketi olan HAMAS'ın mensupları olarak bizler her zaman olduğu gibi bu konuda da halkımıza gerçeği bütün açıklığıyla anlatmak istiyoruz.
Birinci olarak: Bu seçimler, halkımızın haklarını görmezlikten gelen Oslo ve Taba anlaşmalarının çatısı altında gerçekleştirilmektedir. Bu anlaşmalar bizim davamızı hafife almış, gasıp siyonist işgal yönetimine karşı sürdürdüğümüz mücadelemizle ilgili temel konuları gündem dışında tutmuştur. Dolayısıyla bir yandan seçimler yapılırken diğer yandan topraklarımızın ve kutsal değerlerimizin işgalci güçlerin ayaklarıyla çiğnenmesi işi devam edecektir. Aynı şekilde işgalcilerin zulüm ve işkenceleri de aynen devam ediyor olacaktır. Bu şartlar ise işgal yönetimine, seçimlere istediği gibi müdahale etme ve istediği sonucu çıkarma imkânı verecektir. Bu durum da seçimlerin güvenilirliğini ortadan kaldıracaktır.
İkinci olarak: Bu seçimler sonunda belirlenecek meclisin görevi söz konusu aşağılayıcı anlaşmaların gereklerini yerine getirmekten başka bir şey olmayacaktır. "Yasama Meclisi" veya "Yürütme Meclisi" gibi birtakım süsleyici adlarla adlandırılması bu meclisin niteliğini değiştirmeyecektir. Yetkileri, görevleri, nitelikleri ve çalışma organları tamamen işgal yönetiminin elinde rehin olacaktır. İşgal yönetimi de yapılan anlaşmalar gereğince söz konusu meclisin çıkaracağı herhangi bir kararı veya uygulamayı veto etme hakkına sahiptir.
Üçüncü olarak: Bu seçimlerde sadece Batı Yaka ve Gazze'de ikamet eden Filistinli kardeşlerimize oy kullanma hakkı tanınacaktır. Yurtlarından sürgün edilmiş halde yaşayan ve sayıları dört milyonu bulan dolayısıyla bu sayıyla Filistin halkının üçte ikisini oluşturan Filistinliler ise bu haktan mahrum edileceklerdir. Bu uygulama aynı zamanda onların yurtlarına dönüş yollarını kapatma, yeniden vatanlarına yerleşme davalarının önüne set çekme anlamı da taşıyacaktır.
Dördüncü olarak: Bu seçimlerde Kudüs'te oturan kardeşlerimize karşı uygulanan, oylarını posta yoluyla gönderme ve Batı Yaka veya Gazze'de oturduklarını ispat ettikten sonra adaylık imkânı verme uygulaması onların oturdukları yerde yabancı hükmünde olduklarını dolayısıyla bir başka ülkenin toprağında oturuyormuş gibi gösterilmelerini kabullenmek anlamına gelir. Bu ise işgal yönetiminin Kudüs'ü tamamen kendi toprağı gibi gösterme çabalarına katkıda bulunmak demektir.
Beşinci olarak: Siyonist düşmanın bu seçimler yoluyla gerçekleştirmek istediği özerk yönetimin üzerinde durduğunu ileri sürdüğü bütün ulusal çıkarları ve hedefleri geçersiz kılmaktır. O, hiç bir yetkiye sahip olmayan, aşağılayıcı anlaşmaları uygulamakla yükümlü, şu anki merhalenin sürmesi için kendisine meşruiyet kazandırılmış bir meclis oluşturmak suretiyle bu amacına ulaşmak istiyor..."
Açıklamada, HAMAS'ın bütün bu sebeplerden dolayı ve Filistin davasına ihanet anlamı taşıyan anlaşmalara geçerlilik kazandırmamak amacıyla daha önce açıkladığı tutumunu aynen sürdürmekte kararlı olduğu ve özerk yönetim seçimlerine hiçbir şekilde katılmayacağı ifade edildi. HAMAS konuyla ilgili bildirisinde bütün Filistin halkını ve ona öncülük eden İslâmi güçleri söz konusu seçimleri boykot etmeye çağırdı.
Bildirinin sonunda, bu seçimlerde Filistin halkının hür iradesiyle oy kullanacağı dolayısıyla Oslo ve Taba anlaşmalarından farklı bir konumu olduğu yönündeki iddiaların da tamamen tutarsız iddialar olduğuna dikkat çekildi. Bildiride ayrıca HAMAS'ın bu konudaki tutumunu sürdürmekte kararlı olduğu dolayısıyla, zaman zaman maksatlı olarak ortaya atılan HAMAS'ın seçimlere katılacağı, parti kurduğu, özerk yönetimle anlaştığı gibi asılsız haberlere itibar edilmemesi istendi.