11 Haziran 2003 Çarşamba, Vakit gazetesi
İşgalci siyonist devlet ve onun arkasında duran Amerikan emperyalizmi "Yol Haritası" planı adıyla dünya kamuoyunu "barış" numaralarıyla uyutmaya çalışırken işgalci saldırganlar vahşi saldırılarını sürdürüyorlar. Son olarak da HAMAS'ın en önemli elemanlarından Prof. Abdülaziz Rantisi'ye yönelik suikast girişiminde bulundu ama başarılı olamadılar. |
Bazıları bu girişimden hemen kendilerine göre komplo teorileri üretmeye başladılar. Güya Rantisi, uzlaşmacıymış da, İsrail onun öne çıkmasını istemiş de böyle bir oyun çevirmişmiş!!! Oysa Rantisi zaten önde olan, HAMAS'ın Gazze'de resmi sözcülüğünü yapan, hareketin en önde gelen elemanlarından biridir ve öne çıkarılmaya da ihtiyacı yoktur. İkinci olarak Prof. Rantisi, şimdiye kadar birçok baskıya, sürgüne maruz kalmasına, birçok kez zindana atılmasına rağmen işgalci siyonistler karşısında bir adım bile geri atmış değildir. |
2-9 Haziran arasında Türkiye dışında olduğumdan o tarihlerde İslam coğrafyasında meydana gelen aktüel gelişmelerle ilgili yazılar yazamadım. O tarihlerde arkadaşlarımız, bizim "Filistinliler Toprak Sattılar mı?" başlıklı dosyamızı dizi halinde yayınladılar. Bundan dolayı kendilerine teşekkür ediyoruz. Çünkü bu konu oldukça ehemmiyet arz eden ve birçoklarının zihinlerini bulandıran bir konudur. Verdiğimiz bilgilerin aydınlatıcı ve faydalı olduğunu umuyorum. Okuyanların memnuniyetlerini ifade etmeleri bunu gösteriyor.
Bizim gazeteye güncel konularla ilgili yazılar yazamadığımız günlerde İslam aleminde oldukça önemli gelişmeler oldu. Bunların başında da Akabe ve Şarmu'ş-Şeyh zirveleri geliyordu. Bu zirveler Filistin davasına yeni bir komplo düzenlenmesi için hazırlanan Yol Haritası Planı'nın uygulanması amacıyla emperyalist güçlerin kuklalarının harekete geçirilmesi amacı taşıyordu. Biz bu planın amaçları hakkında daha önce değişik yazılar yazdık. İnşallah gelişmelerle irtibatlı olarak okuyucularımızı, Filistin halkının bağımsızlık davasına ve yurda dönüş hakkına çorap örmeyi amaçlayan bu planın gerçek mahiyeti hakkında aydınlatmaya devam edeceğiz.
Yine aynı günlerde Afganistan'da Karzai hükümetine bağlı güçlerle Taliban güçleri arasında şiddetli çatışmalar oldu. Ayrıca bu ülkedeki ISAF güçlerine karşı çeşitli saldırılar düzenlendi, başta dört Alman asker olmak üzere bazı ISAF askerleri öldürüldü. Pakistan'da polisle muhalif güçler arasında çatışmalar oldu. Çeçenistan'da Rus işgal güçlerine ve kuklalarına ağır darbeler vuran şehadet eylemleri gerçekleştirildi. Bu arada Rusya parlamentosu göstermelik bir af çıkardı. Irak'ta Amerikan işgal güçlerine karşı gerilla eylemlerinin başladığını gösteren saldırılar oldu. Bu arada Amerikan işgal güçleri Irak İslam Devrimi Yüksek Konseyi'nin 20 elemanını tutukladılar. İran'a yönelik ABD baskısı arttı. Bizim Ürdün'de olduğumuz günlerde bu ülkede bir petrol tankeri yolda patladı 13 araç tahrip oldu, 20'den fazla insan hayatını kaybetti. Yine bizim Yemen'de olduğumuz günlerde bu ülkenin Taiz şehrinde patlamalar oldu. Moritanya'da, Nasırcı anlayışa sahip subaylar İsrail ve ABD ile çok sıkı münasebet içinde olan Muaviye Veled et-Tayi' yönetimine karşı darbe girişiminde bulundu ama başarılı olamadılar. Darbe girişimi başta Muaviye'nin genelkurmay başkanı olmak üzere hükümet tarafından en az yedi üst düzey subayın öldürülmesine sebep oldu. Bunların dışında da birçok önemli gelişme yaşandı. Biz inşallah bunlardan gündemde kalanlarla ilgili olarak yorum ve değerlendirmeler yapmaya çalışacağız. Fakat burada İsrail işgal devletinin 10 Haziran 2003 Salı günü gerçekleştirdiği son suikast girişimine temas etmek istiyoruz.
İşgalci siyonist devlet ve onun arkasında duran Amerikan emperyalizmi "Yol Haritası" planı adıyla dünya kamuoyunu "barış" numaralarıyla uyutmaya çalışırken işgalci saldırganlar vahşi saldırılarını sürdürüyorlar. Son olarak da HAMAS'ın en önemli elemanlarından Prof. Abdülaziz Rantisi'ye yönelik suikast girişiminde bulundu ama başarılı olamadılar. Bazıları bu girişimden hemen kendilerine göre komplo teorileri üretmeye başladılar. Güya Rantisi, uzlaşmacıymış da, İsrail onun öne çıkmasını istemiş de böyle bir oyun çevirmişmiş!!! Oysa Rantisi zaten önde olan, HAMAS'ın Gazze'de resmi sözcülüğünü yapan, hareketin en önde gelen elemanlarından biridir ve öne çıkarılmaya da ihtiyacı yoktur. İkinci olarak Prof. Rantisi, şimdiye kadar birçok baskıya, sürgüne maruz kalmasına, birçok kez zindana atılmasına rağmen işgalci siyonistler karşısında bir adım bile geri atmış değildir. Üçüncü olarak bu, İsrail işgal devletinin başarısız kalan ilk suikast girişimi değildir. Bundan önce de yine aynı yolla, havadan nokta atışı yapmak suretiyle gerçekleştirdiği birçok suikast girişimi başarısız oldu. Son girişiminde de Rantisi'nin aracına doğru ABD'nin verdiği helikopteri kullanarak ABD'nin ikram ettiği füzelerden yedi füze fırlattı. Ancak Allah'ın izniyle Rantisi yaralı olarak kurtuldu. Ama iki Filistinli olay yerinde, Rantisi'nin bir koruma görevlisi de hastanede hayatını kaybetti. Rantisi ve oğlu dahil 25 kişi de yaralandı. Olayın komplo teorileriyle izah edilir bir yani yok, yapılan saldırının tamamen cinayet amacı taşıdığı apaçık ortada.