Nablus'ta HAMAS'ın İletişim Bürosuna Roketli Saldırı Sonucu Şehit Edilen HAMAS Liderlerinden Cemal Mansur
9 Ocak 2002 tarihinde, Gazze'nin Rafah şehrinde işgalcilere yönelik bir silahlı eylem gerçekleştirerek biri subay dört işgalci askeri öldüren ve HAMAS'ın askeri kanadı durumundaki İzzettin Kassam Birlikleri'ne mensup Muhammed Ebu Camus ve Imad Ebu Rızk adlı iki genç

Filistin Direnişinin Motoru HAMAS'tır

25 Nisan 2002 Perşembe

1987 itifadasının başlamasından buyana Filistin İslami Direniş Hareketi (HAMAS) siyonist işgale karşı verilen mücadelenin her zaman başını çekmiştir. Bu konuda sergilediği tavır bellidir. Şimdiye kadar ilkelerinden zerre kadar taviz vermediğini ve Filistin topraklarının bir bütün olduğu, buraların bir karışının bile terk edilemeyeceği, siyonist işgal sona erinceye kadar da mücadelenin devam edeceği ilkelerinden hiçbir zaman vazgeçmeyeceğini sürekli vurgulamaktadır. Fakat HAMAS'ın 1987'de ortaya çıkmış bir hareket olmadığı, bilakis kökünün çok daha eskilere dayandığı ve artık bütün İslam aleminin yakından tanıdığı Müslüman Kardeşler cemaatinin Filistin kolu olduğu, bu hareketin ne olduğunu biraz merak eden herkes tarafından bilinmektedir. Müslüman Kardeşler cemaatinin çizgisi ve İsrail işgali karşısında takındığı tavır ise herhangi bir şüpheye mahal bırakmayacak şekilde açık ve nettir.

Hal böyleyken son zamanlarda adeta İsrail işgal devletine yardım ve destek amaçlı olarak, işgalci siyonistleri zorlayan direniş hareketlerinin başında gelen HAMAS'ın yıpratılması amacıyla yoğun bir anti-propaganda kampanyasının başlatıldığını görüyoruz. Siyonistlerin Filistin halkına yaptığı zulüm ve işkenceleri gündeme getirmekte tereddüt eden yayın organlarının bu anti-propaganda kampanyasında birbirleriyle yarış içine girmesi ise dikkatlerden kaçmıyor. Fakat işin ilginç tarafı bir yandan bu örgüte her fırsatta "aşırı dinci" damgası vurulurken, bir yandan da onun arkasında MOSSAD'ın olduğu, Amerika'dan yardım aldığı gibi ipe sapa gelmeyen iftiralara yapışılmasıdır. Ne yazık ki, bu anti-propaganda kampanyasına toplumda "İslami kesimden" diye bilinen ama kendileri hakkında bu nitelemenin yapılmasından rahatsız olduklarını çok yakından bildiğimiz bazı yazarların da katıldıklarını görüyoruz. Bu kişiler utanmadan bir de ellerinde belge olduğunu ileri sürerek ikna edici olmaya çalışmaktadırlar. Belge dedikleri ellerine MOSSAD ya da CIA vasıtasıyla ulaştırılmış bir düzmeceden başka bir şey olamaz. Çünkü ABD bırakın HAMAS'a yardım etmeyi, HAMAS'a yardım ettikleri gerekçesiyle Amerika'daki Filistinlilerin kurduğu birçok İslami yardım kuruluşunu kapatmıştır. Öte yandan bugün o iddiaları gündeme getirenlerin ve temsil ettikleri yayın mekanizmasının geçmişte, İsrail'e yaranma amaçlı neşriyat yaptıkları, özellikle Türkiye-İsrail yakınlaşmasını savunma amacı taşıyan yayınlara sıkça yer verdikleri dikkatlerden kaçmış değildir. Şairin dediği gibi: "Dinime ta'n eyleyen bari Müselman olsa!"

Biz bu konuda şunu özellikle vurgulamak istiyoruz ki HAMAS'ın yıpratılması çabasının amacı İsrail işgal devletini rahatlatmaktan başka bir şey olamaz. Dolayısıyla bu anti-propaganda faaliyetlerinde gündeme getirilen iddiaların ve iftiraların da kaynağı ancak ve ancak MOSSAD ya da CIA olabilir. Bu ise bir fahişenin namuslu bir adamı yıpratmak için onunla yatıp kalktığını iddia etmesine benzemektedir. O iftiralara ve iddialara mal bulmuş mağribi gibi sarılanlar ise bazen hangi amaca ve kimlerin çıkarlarına hizmet ettiklerinin farkında olmadan onları kullanabilmektedirler. Birçokları ise neye hizmet ettiklerinin farkındadırlar.

Bu konuda mutlaka okumanızı tavsiye ettiğimiz yazı: Filistin Direnişini Yıpratma Çabaları ve HAMAS