Allah yolunda canlarıyla, mallarıyla cihad edenler Allah katında daha büyük dereceye sahiptirler. Kurtuluşa erecek olanlar da onlardır |
HAMAS'ın Nablus temsilciliği yaparken şehit edilen Cemal Mansur'un cenazesi |
İşgale karşı Kudüs'te istişhadi eylem gerçekleştirerek şehit olan İbrahim el-Mısri |
Bilindiği üzere Kur'an-ı Kerim'in birçok yerinde Allah yolunda cihadın, O'nun yolunda öldürülmenin önemine dikkat çekilmektedir. Bunlardan bazılarında şöyle buyuruluyor: "Hacılara su verilmesini ve Mescidi Haram'ın onarılmasını, Allah'a ve ahiret gününe iman eden ve Allah yolunda cihad eden(in yaptığı) ile bir mi tutuyorsunuz! Allah katında bir olmazlar. Allah zalimler topluluğunu doğru yola eriştirmez. İman edenler, hicret edenler ve Allah yolunda canlarıyla, mallarıyla cihad edenler Allah katında daha büyük dereceye sahiptirler. Kurtuluşa erecek olanlar da onlardır. Rableri onları kendi katından bir rahmet, hoşnutluk ve kendileri için içerisinde tükenmeyen nimetler bulunan cennetlerle müjdelemektedir." (Tevbe, 9/19-21) "Allah, Allah yolunda çarpışıp öldüren ve öldürülen mü'minlerden, karşılığı cennet olmak üzere, mallarını ve canlarını satın almıştır. Bu O'nun üzerine, Tevrat, İncil ve Kur'an'da vaadedilmiş olan bir haktır. Allah'tan daha çok ahdine vefa gösterebilen kim vardır? Şu halde yapmış olduğunuz bu alışverişinizden dolayı sevinin. İşte büyük kurtuluş budur." (Tevbe, 9/111)
"Mü'minlerden öyle adamlar vardır ki, Allah'a verdikleri söze sadık kaldılar. Onlardan kimi (Allah yolunda şehid edilmek suretiyle) adağını yerine getirdi, kimi de (şehid olmayı) beklemektedir. (Ahitlerinde) hiçbir değişiklik yapmamışlardır." (Ahzab, 33/23)
"Eğer Allah yolunda öldürülürseniz veya ölürseniz, Allah'ın size lütfedeceği mağfiret ve rahmet onların biriktirdiklerinden daha hayırlıdır." (Ali İmran, 3/157)
"Allah yolunda öldürülenleri ölüler sanmayın. Aksine onlar diri olup Rableri katında rızıklandırılmaktadırlar." (Ali İmran, 3/169)
"Allah yolunda öldürülenlere 'ölüler' demeyin. Aksine onlar diridirler ancak siz fark edemiyorsunuz." (Bakara, 2/154)
Şehitler cihad yolunu aydınlatan ışıklardır. Yakini imana sahip olanlar her şeyi bu dünya hayatından ibaret olarak görmediklerinden Allah yolunda öldürülmekten korkmazlar. Bu inanç onlara cesaret verir. Onların bu cesaretleri ve gösterdikleri kahramanlıklar da peşlerinden gidenlerin yollarını açar.
Hani el-Abid, Imad Akal, Kemâl Kehil ve Fethi Şikâki gibi değerli cihad önderlerinin arkasından Yahya Ayyaş da şehidler kervanına katıldı. Yahya Ayyaş fedakâr bir ailenin içinden çıkmış cesur ve kahraman bir cihad kumandanıydı. Gerçekleştirdiği cesurca ve kahramanca eylemlerle siyonist işgalcilerin korkulu rüyası haline gelmişti. Onun tarafından planlanan eylemler sonunda en azından yetmiş siyonist işgalci lâyık olduğu yere gönderildi, 350'si de Müslümanlara zulmetmenin cezasının dünyaya ait olan kısmını çekmek üzere hakettiklerini buldular. Onun bu kahramanca eylemleri İslâm'ın kutsal topraklarını haksız yere işgal altında tutan ve o toprakların İslâmi kimliğinin korunması için direnen insanlara zulmün her çeşidini lâyık gören siyonist gaddarların karabasanı haline gelmişti.
Siyonistler belki Yahya Ayyaş'ın şehid edilmesiyle sevinmiş ve rahat nefes almışlardır. Ama şu bir gerçek ki, o arkasında binlerce Yahya Ayyaş bırakarak Yüce Allah'ın sonsuz nimetlerine doğru yola çıktı. Dolayısıyla işgalciler haksız yere gasbettikleri o kutsal topraklardan çekilinceye, taslarını taraklarını toplayarak oraları gerçek sahiplerine bırakıncaya kadar rahat içinde olamayacaklardır. Yahya Ayyaş'ın yakın arkadaşlarının anlattıklarına göre o her an şehid edilebileceğini düşündüğünden adeta zamanla yarışıyor ve yerini dolduracak mücahidler yetiştirmek için uğraşıyordu. Bu yüzden son bir yılını kendisinden görevi devralacak mücahidler yetiştirmekle geçirmişti. Allah'ın izniyle onun yetiştirdiği mücâhidler cihad bayrağını yere düşürmeden o yolda ilerlemeye devam edeceklerdir. Şehadetini kutluyoruz Yahya kardeş! Senin akıttığın kan Allah'ın izniyle cihad yolunu aydınlatan bir nur olacaktır. Allah senden razı olsun ve seni en güzel mükâfatlarla mükâfatlandırsın.